Yurt dışında kısa süreli kalacaklar, turistlerle iletişim kurmak isteyenler ve İngilizce’yi kısa yoldan öğrenmek isteyenler için.
İngilizce dilinde kelimeler yazıldığı gibi okunmamakta, yazılışlarına göre farklı seslerle telaffuz edilmektedir. İngilizce alfabesi öğrenilirken harflerin okunuşları ile birlikte öğrenilir. Fakat harfler birleştirilerek kelimeler oluşturulduğunda sesler değişmekte, harflerin telaffuzları kelimeye döndüğünde ses olarak şekil değiştirmektedir. İngilizce kelimelerin Türkçe okunuşu nasıldır diye merak ediyorsanız sizler için okumada bilmeniz gereken kuralları sıraladık.
Kural 1
Si şeklinde okunan C harfinin sağında e-i-y harfleri bulunuyorsa “s” okunmaktadır.
Cinema kelimesi “sinema” şeklinde okunmakta cent kelimesi “sent” şeklinde okunmaktadır.
Kural 2
C harfinin sağ tarafonda a-o-u harfleri varsa “k” okunmaktadır. İngilizce kelimelerin Türkçe okunuşu nasıldır diye işin içinde çıkamayanlar için bu tür kuralları bilmek kişinin telaffuzları öğrenmede işini çok kolaylaştırır.
Bu kurala göre cat kelimesi “ket”, cold kelimesi “kold” şeklinde okunmaktadır.
Kural 3
Eğer S harfi iki ünlü arasında ise “z” sesi ile okunmaktadır. Result kelimesinin “rizolt”, noise kelimesinin “noz” şeklinde okunması bu kurala en güzel örnektir.
Kural 4
İngilizcede sık karşılaşılan SCH harfleri “sk” şeklinde okunmaktadır. Schedule kelimesinin “skecul”, scheme kelimesinin “skim” okunması gibi.
Kural 5
Know ( bilmek ) kelimesi İngilizcede en çok kullanılan kelimelerdendir. Okunuşu da “now” şeklindedir. Yani K harfi okunmaz. 5. kuralımızda KN ile başlayan kelimelerde K harfinin okunmadığını böylece öğrenmiş oluyoruz. Bu kurala göre knife ( bıçak ) kelimesi “nayf”, knight ( şövalye ) kelimesi “nayt” şeklinde okunmaktadır.
Kural 6
HO ile başlayan kelimelerde ise H harfi okunmamaktadır. Hour ( saat ) kelimesinin “awır” şeklinde okunması buna bir örnektir.
Kural 7
WR ile başlayan kelimelerin telaffuzunda W harfi okunmaz. Write ( yazmak ) kelimesinin “rayt” şeklinde okunması gibi.
Kural 8
Kelime sonunda yer alan Y harfi ise “i” okunmaktadır. Salty ( tuzlu ) kelimesi “salti” şeklinde okunur.
İngilizce kelimelerin telafuzunu tamamen kavramak ve İngilizcenizi konuşarak geliştirmek için yapmanız gereken, konuşarak öğren sistemi ile kendinizi geliştirmektir!
Türkçe / Turkish | İngilizce | |
Yazılışı | Okunuşu |
Merhaba | Hello | Hello |
Günaydın | Good morning | Gud morning |
Tünaydın | Good afternoon | Gud aftırnun |
İyi günler | Have a nice day | Hev e nays dey |
İyi akşamlar | Good evening | Gud ivening |
İyi geceler | Good night | Gud nayt |
Bir şey değil | You’re welcome | Yur velkam |
Nasılsınız? | How are you? | Hav ar yu? |
Sağolun, iyim. | Thank you. I’m fine. | Tenk yu. Aym fayn. |
Evet | Yes | Yes |
Hayır | No | No |
Hanım | Mrs | Missis |
Bey | Mr | Mister |
Lütfen | Please | Pliz |
Affedersiniz | Excuse me. | Ekskyuz mi |
Acıktım | I’m hungry | Aym hangri |
Susadım | I’m thirsty. | Aym törsti. |
Kayboldum | I’m lost. | Aym lost. |
Tamam | Ok | Okey |
Önemli | That’s important | Dets importınt |
İmdat | Help! | Help |
Hoş geldiniz. | Welcome | Velkam |
Teşekkür ederim. | Thank you. | Tenk yu. |
Allahaısmarladık | Bye bye. | Bay bay. |
Güle güle. | Good bye. | Gud bay. |
Yine görüşürüz. | See you later. | Si yu leytı. |
Acele et. | Hurry up. | Höri ap. |
Anlıyorum | I understand. | Ay anderstend. |
Anlamıyorum | I can’t understand. | Ay kent anderstend. |
Biliyorum | I know. | Ay nov. |
Bilmiyorum | I don’t know. | Ay dont nov. |
İstiyorum | I want. | Ay vont. |
İstemiyorum | I don’t want. | Ay dont vont. |
Bana yardım edin. | Help me. | Help mi. |
Dün | Yesterday | Yestıdey |
Bugün | Today | Tıdey |
Yarın | Tomorrow | Tumorov |
Sabah | Morning | Morning |
Öğle | Afternoon | Afternun |
Akşam | Evening | İvıning |
Gece | Night | Nayt |
Burada | Here | Hiyr |
Şurada | There | Dher |
Orada | There | Dher |
Sağda | On the right. | On dı rayt. |
Solda | On the left. | On dı left. |
Önde | On the front. | On dı front. |
Arkada | At the back. | Et dı bek. |
İlerde | Ahead | Ahed |
Tam karşıda, dosdoğru. | Straight ahead | Streyt ahed. |
Elimde var. | yes, on hand. | Yes, on hend. |
Elimde yok. | no, not on hand. | No, not on hend. |
Merhaba | Hi | Hay |
Nasılsınız? | How are you? | Hav ar yu? |
Teşekkür ederim, iyim. Siz nasılsınız ? | Thank you, I’m fine. How are you? | Tenk yu, aym fayn. Hav ar yu? |
Teşekkür ederim. Ben de iyim. | Thank you, I’m fine, too. | Tenk yu, aym fayn, tuu. |
Adınız ne? | What’s your name? | Vats yur neym? |
Adım Sedat ONAR. Sizin adınız ne? | My name is Sedat ONAR. What’s your name? | May neym iz Sedat ONAR. Vats yor neym? |
Nerelisiniz? | Where are you from? | Vher ar yu from? |
Türküm | I’m Turkish. | Aym törkiş. |
Türkiyeliyim | I’m from Turkey. | Aym from Törki. |
Nerede kalıyorsunuz? | Where are you staying? | Vher ar yu steying? |
Dedeman Otel’de kalıyorum. | I’m staying at the Dedeman Hotel. | Aym steying et de Dedeman hotel. |
Tanıştığımıza memnun oldum | Nice to meet you. | Nays tu mit yu. |
Ben de memnun oldum | Nice to meet you, too. | Nays tu mit yu, tu. |
Nasıl yardımcı olabilirim? | Can I help you? | Ken ay help yu? |
Buyrun ne istemiştiniz? | What would you like? | What vuçyu layk? |
Almanya’dan geliyorum. | I’m coming from Germany. | Aym kaming from cörmıni. |
İtalya’nım. | I’m Italian. | Aym itelyen. |
Mümkündür | It’s possible. | İts pasibıl. |
Mümkün değil | Impossible | İmpasibıl |
Bir evde kalıyorum. | I’m staying at a house. | Aym steying et e haus. |
Bir pansiyonda kalıyorum. | I’m staying at a pension. | Aym steying et e penşın. |
Arkadaşımın yanında kalıyorum. | I’m staying with my friend. | Aym steying vit may frend. |
Mesleğiniz nedir? | What’s your job? | Vats yur cob? |
Doktorum. | I’m a doctor. | Aym e doktır. |
Ne yapıyorsunuz? | What do you do? | Vat du yu du? |
Öğretmenim | I’m a teacher. | Aym e tiçır. |
Bunun adı ne? | What is this? | Vat iz diz? |
Bu bir anahtardır. | This is a key. | Dis iz a ki. |
Bu kim? | Who is this? | Vhu iz dis? |
Bu Ayşe hanım. | This is Mrs. Ayşe. | Dis iz mises Ayşe. |
Tuvelet nerede? | Where is the toilet? | Vher iz de toylet? |
Nereye gidiyorsunuz? | Where are you going? | Vher ar yu going? |
Otele gidiyorum. | I’m going to the hotel. | Aym going tu de hotel. |
Nereden geliyorsunuz? | Where are you coming from? | Vher ar yu koming from? |
İstanbul’dan geliyorum. | I’m coming from Istanbul. | Aym koming from İstanbul. |
Yakında bir lokanta var mı? | Is there a restaurant near here? | iz dher e restorınt nir hir? |
Evet karşıda bir tane var. | Yes there is one across the street. | Yes dher iz van ıkras dı strit. |
Burada ucuz bir otel var mı? | Is there a cheap hotel here? | İz dher e çip hotel hiir? |
Pahalı. | Expensive | Ekspensiv |
Ucuz | Inexpensive | İnezpensiv |
Tren ne zaman kalkıyor? | When is the train leaving? | Vhen iz dı treyn liyving? |
Şehir merkezine nasıl gidebilirim? | How can I go to the town centre? | Hav ken ay go tu dı tawn senter? |
Dosdoğru gidiniz. | Go straight ahead. | Go streyt ıhed. |
Hangi otobüs Taksim’e gider? | Which bus goes to Taksim? | Viç bas gouz tu Taksim? |
87 nolu otobüs Taksim’e gider. | Bus number 87. | Bas namber 87. |
Biraz İtalyanca biliyorum. | I know a little Italian. | Ay nov e lidıl italiyen. |
Lütfen kelimeyi sözlükte gösterin. | Please show me the word in the dictionary. | Pliz şov mi dı vörd in dı dikşıneriy. |
Lütfen daha yavaş konuşun. İyi anlamıyorum. | Please speak a little slower. I can’t understand. | Pliz spik e lidıl slover. Ay kent andırstend. |
Bir dakika, sözlüğe bakayım. | One minute, let me look up the word in the dictionary. | Van minıt, let mi luk ap dı vörd in dı dikşıneriy |
Lütfen bana yardım edebilir misiniz? | Can you please help me? | Ken yu pliz help mi? |
Lütfen bana istasyonu tarif edebilirmisiniz? | Can you please show me the way to the station? | Ken yu pliz şov mi dı vey tu dı steyşın? |
Bazı yollar trafiği açık bazıları kapalı. | Some roads are open for traffic some are not. | Sam rouds ar opın for trefik sam ar nat. |
İstanbul yolu açık mı? | Is the road to İstanbul available | İz dı roud tu İstanbul aveylıbıl? |
Hayır kar yüzünden kapalı. | No its blocked because of snow. | No its blakıd bikoz of snouv. |
Dolu yağıyor. | It hails. | it heyls. |
Kar zincirleri gerekli. | You need snow chains. | Yu nid snouv ceynz. |
Yollar buz tutmuş. | The roads are icy. | Dı rouds ar aysi. |
Yağmur yağacak. | It is going to rain | İt iz going tu reyn |
Pasaportunuz lütfen! | Passport please! | Pesport pliyz! |
Buyrun pasaportum. | Here is my passport. | Hiyr iz may pesport. |
Vizeniz var mı? | Do you have a visa? | Du yu hev e visa? |
Evet var. | Yes I do. | Yes ay du. |
Türkiye’ye niçin geldiniz? | Why did you come to Türkiye? | Vay did yu kam tu Türkiye? |
Tatilimi burada geçirmek için. | To spend my holiday. | Tu spend may holidey. |
Vizem yok. | I don’t have a visa. | Ay dont hev e visa. |
Vizemi buradan alabilir miyim? | Can I get a visa here? | Ken ay get e visa hiyr? |
Konsolosluğumuza telefon edebilir miyim? | Can I telephone my embassy? | Ken ay telefoun may embısi? |
Transit yolcuyum. | I’m a transit passenger. | Aym e trensit pesencır. |
Burada bir gün kalacağım. | I’m going to stay here for one day. | Aym going tu stey hiyr for van dey. |
Gümrüğe tabi eşyanız var mı? | Do you have anything to declare? | Du yu hev eniting tu dikleyır? |
Nerede para bozdurabilirim? | Where can I exchange money? | Vher ken ay eksçeync maney? |
Burada bir exchange bürosu var. | Here is an exchange office. | Hiyr iz en eksçeync ofis. |
Ne bozduracaksınız? | What currency do you want to exchange? | Vhat körensi du yu vant tu eksçeync? |
Sterlin bozdurmak istiyorum. | I want to exchange Sterling | Ay want tu eksçeync Sterlin. |
Kaç Sterlin bozdurmak istiyorsunuz? | How much Sterling do you want to exchange? | Hav maç mark du yu vant tu eksçeync? |
Bu adrese gitmek istiyorum. | I want to go to this address. | Ay want tu go tu dis adres. |
Sheraton Hotel’e gitmek istiyorum. | I want to go to the Sheraton Hotel. | Ay vant tu go tu dı Şerıtın hotel. |
Marmaris’e gitmek istiyorum. | I want to go to Marmaris. | Ay want tu go tu Marmaris. |
Tren istasyonuna gitmek istiyorum. | I want to go to the train station. | Ay vant to go to dı treyn steyşın. |
Tuvalet nerede? | Where’s the toilet? | Vheres dı toilet? |
Kimliğiniz lütfen. | Your id please. | Yur aydi pliyz |
İyi yolculuklar. | Have a nice journey. | Hev e nays cörney |
Lütfen bir broşür verir misiniz? | Can you give me a booklet? | Ken yu giv mi e buklet? |
Bavulumu bulamıyorum. | I can’t find my baggage. | Ay kent faynd may begıç. |
Kayıp eşya için nereye başvurmalıyım? | Where can I apply for lost things? | Vher ken ay eplay for lost tingz? |
Otobüs durağı nerede? | Where’s the bus stop? | Vhers dı bas stop? |
Otel adresim budur. | This is my hotel address. | Dis iz may hotel adres. |
Sola dönünüz. | Turn left. | Törn left. |
En kestirme yol burası. | This is the shortcut. | Dis iz dı şortkat. |
Üçüncü caddeden sola dönünüz. | Turn left at the third street. | Törn left et dı törd striyt. |
Biraz ilerleyiniz, sağa dönünüz. | Walk a little, then turn right. | Volk a lıdıl then törn rayt. |
Köprüden geçince sağa dönünüz. | After crossing the bridge turn right. | Aftır krosing dı briç törn rayt. |
Sonra bir daha sorunuz. | Later ask again. | Leyter ask ıgen. |
Oraya otobüsle gidebilirsiniz. | You can go there by bus. | Yu ken go dher bay bas. |
Caddenin karşısında | It’s across the street. | İts ıkras dı striyt. |
Üçüncü sokak. | The third street. | Dı törd striyt. |
Birinci cadde. | The first street. | Dı först striyt. |
Çok yakın. | It’s very near. | İts veri niyr. |
Meydan. | Square | Sıkueyr |
Üçüncü bina. | The third building. | Dı törd bilding. |
Biraz uzak. | It’s a little far. | İts e lıdıl far. |
Sultanahmet’e ne taraftan gidebiliriz? | How can I go to Sultanahmet? | Hauv ken ay go tu Sultanahmet? |
Lütfen bana haritada yolu gösterirmisiniz? | Can you show me the way on the map? | Ken yu şov mi dı vey on dı mep? |
Şile buraya ne kadar uzakta? | How far is Şile from here? | Hauv far iz Şile from hiyr? |
Afedersiniz, Ayasofya’ya giden yol bu mu? | Excuse me, is this the way to Ayasofya? | Ekskyuz mi, iz dis dı vey tu Ayasofya? |
Bu yol tek yönlü mü? | Is this a one way street? | İz dis e van vey striyt? |
Doğru yolda mıyım? | Am I on the right way? | Em ay on dı rayt vey? |
İzmit’e giden yola nasıl çıkabilirim? | How can I get to the road to İzmit? | Hav ken ay ken get tu dı roud to İzmit? |
Sakarya’ya kadar dosdoğru gidin. | Go straight ahead until Sakarya. | Go streyt ıhed antil Sakarya. |
Yüz metre ilerden sola dönün. | Turn left after 100 meters. | Törn left aftır a handret mitırs. |
Yanlış yoldasınız, sekiz kilometre kadar geri gidin. | You are on the wrong way, go back for 8 km. | Yu ar on dı vrong vey, go bek for eyt kilomitırs. |
Hız sınırını aştınız. | You exceeded the speed limit. | Yu eksiydıd dı spiyd limit. |
Çok hızlı sürüyorsunuz. | You are driving too fast. | Yu ar drayving tu fast. |
Ehliyetiniz lütfen. | Driving license please. | Drayving laysens pliz. |
Bu bölgenin yol haritası var mı? | Do you have a map of this area? | Du yu hev e mep of dis eyreya? |
Nerede … bulabilirim? | Where can I find? | Ver ken ay faynd? |
Bana fazla pahalı olmayan bir …. önerebilir misiniz ? | Could you recommend a reasonable…..? | Kuc yu rikımmend e riyzınıbıl..? |
Buraya ne kadar uzaklıkta ? | How far is it? | Hav far iz it? |
Oraya nasıl giderim? | How do I get there? | Hav du ay get der? |
En yakın….? | The closest….? | Dı cılosızst…? |
Fotoğrafçı | The photographer / camerashop | Dı fıtagrıfır / kımeraşop |
Kitapçı | The bookshop. | Dı bukşop. |
Kütüphane | The library. | Dı lilaybreri |
Gazete bayisi. | The newstand. | Dı nüvstend. |
Seyahat acentası. | The travel agency. | Dı trevıl ecınsi. |
Banka. | The bank. | Dı benk. |
Karakol. | The police station. | Dı polis steyşın. |
Postahane. | The post office. | Dı post ofis. |
Doktor | The doctor | Dı daktır. |
Ezcane | The hemist / drugstore. | Dı hemist / dragstor. |
Hastane | The hospital. | Dı haspitıl. |
Çiçekçi | The florist. | Dı florist. |
Kasap | The butcher. | Dı batçır. |
Ekmekçi | The baker. | Dı beykır. |
Fırın | The pastry / cake shop | Dı pastri / keyk |
Bakkal | The grocery / food store | Dı grosıri/fud stor. |
Süpermarket | The supermarket | Dı süpırmarkıt. |
Kuru temizlemeci. | The laundry. | Dı laundri. |
Çamaşırhane | The laundrette | Dı laundreyt. |
Ayakkabı tamircisi. | The shoerepairer. | Dı şu ripayrır. |
Elektrikçi. | The electrician | Dı elektrişın. |
Benzin istasyonu. | The petrol filling station. | Dı petrıl filing steyşın. |
Sanat galerisi. | The art gallery. | Dı ert galıri. |
Antikacı | The antique shop. | The antik şop. |
Kuyumcu. | The jeweller. | Dı cuvılri. |
Güzellik salonu | The beauty salon. | Dı biyuti selın. |
Kuaför. | The hairdresser | Dı heyirdressır |
Mağaza | The … store/ shop | Dı.. stor / şap. |
Ayakkabı. | Shoe. | Şu. |
Ayakkabı mağazası | Shoeshop. | Şuşap. |
Hediyelik eşya mağazası | Souvenir shop. | Suveynırşap. |
Yardım edebilir miyim? | Can I help you? | Ken ay help yu? |
Size yardım edebilir miyim? | Can I help you? | Ken ay help yu? |
Mobilya. | Furniture. | Förniçır. |
Giyecek / çamaşır | Clothing. | Klading. |
Hafif | Light | Layt |
Koyu | Dark | Dark |
Merhaba | Hello | Hello |
Büyük | Big | Big |
Küçük | Small | Smol |
Ağır | Heavy | Hevi |
Bu çok dar / geniş | It’s too tight / broad | İts tu tayt / brod |
Nereye ödemeliyim? | Where do I pay? | Ver du ay pey? |
Nakit ödeyebilir miyim? | Can I pay cash? | Ken ay pey keş? |
Bedeni uydu mu? | Does it fit / is it your size? | Daz it fir / iz it yor sayz? |
Koyu | Dark | Dark |
Açık | Light | Layt |
Mavi | Blue | Bulu |
Beyaz | White | Vayt |
Kırmızı | Red | Red |
Sarı | Yellow | Yelov |
Yeşil | Green | Grin |
Turuncu | Orange | Orınç |
Gri | Grey | Griy |
Siyah | Black | Bilek |
Lacivert | Navy blue | Nevi bulu |
Mor | Purple | Pörpıl |
Kahverengi | Brown | Bravn |
Pembe | Pink | Pink |
Bej | Beilge | Belj |
Fildişi | Ivory. | Ayvöri |
En yakın kitapçı nerede? | Where’s the nearest bookshop? | Ver iz dı niyrıst bukşap? |
En yakın gazete bayi nerede? | The nearest newstand? | Dı niyrıst nevstend? |
Portakal | Oranges | Orıncıs. |
Muz | Bananas | Beneynas. |
Salatalık | Cucumber | Kukımbır |
Limon | Lemons | Leymons |
Elma | Apples | Epıls. |
Domates | Tomatoes | Domeytos. |
Patates | Potatoes | Pıteytos |
Yağ | Butter | Battır. |
Çikolata | Chocolate | Çaklıt. |
Şekerleme | Sweets | Svits. |
Ekmek | Bread | Bred. |
Sandviç | Sandwiches | Sandviç. |
Patates kızartması | French fries | Frenç frayz. |
Peynir | Cheese | Ciyz. |
Dondurma | Ice cream | Ays krim |
Kahve | Coffee | Kafi. |
Süt | Milk | Milk. |
Hamburger | Hamburgers | Hambugırs. |
Salam | Salami | Slaymi. |
Sosis | Sausage | Susıç |
Çay | Tea | Ti. |
Şeker | Sugar | Şugır. |
Peçete | Napkins (paper) | Nepkins. |
Türkçe | İngilizce | |
Yazılışı | Okunuşu |
Şişe | Bottle | Batıl. |
Bir paket sigara | A packet of cigarettes | E pekıt ıv sigırets. |
Filtreli sigaralar | Filter tipped cigarettes | Filtır tipd sigırets. |
Filtresiz | Without filter | Vithavt filtır. |
Uzun sigara | King size | King sayz. |
Uzun | Long | Long |
Kısa sigara | Light-mild | Layt mild. |
Kısa | Short | Şort |
Sakız | Chewing / bubble gum | Şeving / babıl gam. |
Sigara alır mısınız? | A cigarette? | E sigıret? |
En yakın benzin istasyonu nerede? | Where’s the colsest petrol station? | Vers dı kosıst pıtrol steyşın? |
On beş litre normal / süper benzin istiyorum | Give me fifteen litres of regular / premium (super) | Giv mi fiftin litırs ıv regilır / premyum. (sapır) |
Depoyu doldurun | Full, please | Ful, pliyz. |
Yağ ve su seviyesini / aküyü / frenleri / hidroliği kontrol edermisiniz ? | Check the oil and the water / the battery / the brakes / the brake fluid? | Çek dı oyil end dı wotır / dı betıri / dı breyks / dı breyk flid? |
Bu patlak lastiği tamir eder misiniz ? | Can you fix this flat tyre? | Ken yu fiks dis flet tayır? |
Lastiği değiştirir misiniz lütfen? | Would you change this tyre. Please? | Wuç yu çeynç dis tayır pliyz? |
Sorun nedir? | What is the problem? | Vat iz dı prablım? |
Çalışmıyor. | It won’t start. | İt vont start. |
Akü bitmiş. | The battery is flat. | Dı betıri iz flet. |
Motor hararet yapmış. | The engine is overheating | Dı enciyn iz ovır hıyting. |
Benzin bitti | I’ve run out of petrol | Ayv ran ovt ıv petrıl. |
Bana yardım edebilirmisiniz? | Can I help me? | Ken ay help mi? |
Özür dilerim, arabam bozuldu telefonunuzu kullanabilir miyim lütfen? | Excuse me, my car has broken down. May I use your phone? | Eksiyuz mi, may kar hez brokın davn. Mey ay yuz yor fon? |
Bir tamirci gönderebilir misiniz? | Can you send a mechanic? | Ken yu send e mekanik? |
Ne kadar sürer? | How long will it take? | Hav long vil it teyk? |
Işıklar | The lights | Dı layts. |
Marş | The starter | Dı startır. |
Vites kutusu | The gear box | Dı gir baks. |
Karbüratör | The carburettor | Dı karbıreytır. |
Dinamo | The dynamo | Dı daynimo. |
Direksiyon | The steering | Dı stiring. |
Frenler | The brakes | Dı breyks. |
Debriyaj | The clutch | Dı kılac. |
Elektrik tertibatı | The wiring | Dı vayring. |
Yağ basıncı | The oil pressure | Dı oyil prejur. |
Soğutma | The cooling system | Dı kuling siystım. |
Aktarma | The transmission. | Dı trensmişın. |
Yarım saat / bir saat içinde geliyorum. | I’ll be back in thirty minutes / one hour. | Ayl bi bek in törti münits / van havur. |
Hemen yapabilir misiniz? | Can you do it now? | Ken yu du it nav? |
Neden yapamazsınız? | Why can’t you do it? | Vay kent yu du it? |
Gerekli yedek parçalar sizde var mı? | Do you keep the spare parts in stock? | Do yu kip dı sıpeyr parts in stak? |
Hayır arabayı bu halde kesinlikle kullanamazsınız. | No, you can’t drive this car in this condition. | Nov, yu kent dryv dis kar in dis kıdiyşın. |
Her şey tamir edildi mi? | Is everything repaired? | İz evrıting ripayrd? |
Ne kadara mal olacak | How much will that be? | Hav maç vil det bi? |
Postanenin ne tarafta olduğunu söyleyin lütfen | Tell me where the post office is. Please. | Tel mi ver dı post ofis iz,pliyz. |
Buralarda bir telefon var mı? | Is there a telephone near here? | İz der e telıfon niyır hiyır? |
Telefonunuzu kullanabilir miyim? | Can I use your phone? | Ken ay yuz yor fon? |
Telefon kartı istiyorum | I’d like a phone card / telecard. | Ayd layk e fon kard / telıkard. |
Benim için bu numarayı arayabilir misiniz? | Could you call this number for me, please? | Kuç yu kol dis nambır for mi, pliyz? |
Telefon rehberiniz var mı? | Do you have a directory / a phone book ? | Du yu hev e direktori / e fon buk? |
Numarayı çevirin. | Dial the number. | Dayl dı nambır. |
Alo ben… | Hello, this is… | Hılo, dis iz… |
Hangi numarayı aradınız? | What number did you call? | Vat nambır did yu kol? |
Üzgünüm, yanlış numara | Sorry.wrong number. | Sori, rong nambır. |
…. ile konuşmak istiyorum. | I’d like to speak to… | Ayd layk tu spik tu… |
Bana… yı verebilir misiniz? | Could you put me through to …? | Kuç yu put mi turuğ tu..? |
Kim arıyor? | Who’s calling? | Hu iz koling? |
Ayrılmayın | Hold the line | Hold dı layn. |
Şu anda burada değil. | He isn’t in at the moment. | He izn’t in et dı momınt. |
Lütfen aradığımı söyleyin. Adım…. | Please tell him that I called. My name is …. | Pliyz tel him det ay kolıd. May neym iz… |
Beni aramasını söyler misiniz? | Please ask him to call me back | Pliyz esk him tu kol mi beck. |
Sizi arıyorlar | A call for you | E kol for yu. |
İşte numaram. | Here’s my number. | Hiyırs may nambır. |
Çok yavaş tekrarlar mısınız? | Can you repeat that very slowly. Please? | Ken yu rıpiyt det veri slovli , pliyz? |
Dolar bozdurmak istiyorum | I want to change some dollars | Ay vont tu çeynç sam dalırs. |
Kredi kartımdan para çekmek istiyorum | I’d like to use my credit card to withdraw some cash. | Ayd layk tu yuz may kredit kard tu witdraw sam keş. |
Kimlik göstereyim mi? | Do you need some Identification? | Du yu nid sam aydentifikeyşın? |
Para çekmek | Withdrawal | Vitdrovıl. |
Makbuz | A receipt | E rısipt. |
Polis | Police | Polis. |
İtfaiye | Fire brigade | Fayr brigeyd. |
Nöbetçi doktor. | Doctor on duty. | Daktır on dyuti. |
Acil durumlar | Emergencies | İmörcınsi. |
Konsolosluklar | Consulates | Konsuleyts. |
Büyükelçilikler | Embassies | Embessiyiz. |
Havayolu | Airport | Eyirpırt. |
Yılbaşı | New year’s day | Niüv years dey. |
Noel | Christmas day | Cristmıs dey. |
Milli bayram | National day. | Neyşınıl dey. |
Kuzey | North | Nort. |
Güney | South | Sovth. |
Doğu | East | İst. |
Batı | West | Vest. |
Neresi? | Where? | Ver? |
Dümdüz ileri | Straight ahead. | Streyt ıhed. |
Ön | In front | İn front. |
Arka | Behind / at the back | Bihaynd/ et dı bek. |
Solda | On the left | An dı left. |
Sağda | On the right | An dı rayt. |
Karşısında | Opposite | Apızıt. |
Yanında | Next to/beside | Nekst tu / bisayd. |
Ters yönde | In the opposed direction. | İn dı apızıt direkşın. |
Tam burası | It’s right here | İts rayt hiyır. |
Oralar | It’s over there | İts ovır der. |
İleride | It’s after / further / later. | İts eftır/fördır/ leytır. |
Yanlış yoldasınız. | It’s the wrong way / you are going the wrong way | İts dı rong wey / yu ar going dı rong wey. |
Geri dön | Go back | Go bek. |
İlk / ikinci ışıklara kadar gidin | Follow the road to the first traffic lights. | Fallov dı rod tu dı först trefik layts. |
Işıklardan sola girin | Turn left at the traffic lights | Törn left et dı trefik layts. |
Bir sonraki köşeden sağa dönün. | Turn right at the next corner. | Törn rayt et dı nekst kornır. |
… yolunu takip edin | Follow the road to… | Fallov dı rod tu… |
Dikkat tehlike | Watch out/ danger | Vaç avt/ dencır. |
Ölüm tehlikesi | Deadly danger | Dedli dencır. |
Park yasağı | No parking | No parking. |
Tek yön | One way only / no entry | Van vey onli / no entri. |
Sigara yasağı | No smoking | No smoking. |
Self servis / Buyrun | Help yourself | Help yor self. |
Danışmaya müracaat edin | Check with reception | Çek vit risepşın. |
Sıraya girin | Get in line. | Ged in layn. |
Form doldurmak | Fill in the form | Fil in dı form. |
Rahatsız etmeyin | Do not disturb | Du nat distörb. |
Girmek yasak | No way. | No vey. |
Meşgul / boş | Engaged busy / free / open | Enceyct / bizi / fri / opın. |
Özel | Private | Prayvıt. |
Avlanmak yasak | No hunting | No hanting. |
Yavaşlayın | Slow down | Slov davn. |
Dokunmayın | Do not touch | Du nat taç. |
Farlarınızı yakın | Turn your headlights | Törn yor hidlayts. |
SEYAHAT | ||
Ne ile seyahati tercih ediyorsunuz? | How would you like to travel? | Hav vuç yu layk tu trevıl? |
Uçakla. | By plane. | Bay pleyn. |
Charter uçuşla. | By charter flight. | Bay cartır fılayt. |
Trenle. | By train. | Bay treyn. |
Otobüsle. | By coach / bus. | Bay kovç/bas. |
Karar vermeden önce bir karşılaştırma yapsam iyi olur. | I’d like to compere things before making up my mind. | Ayd layk tu kımper tings bifor meyking ap may maynd. |
Ulaşım ve konaklama da dahil mi? | Transport and accommodation included? | Trenspırt end ekommedeyşın inkludıd? |
Orada araba kiralayabilir miyim? | Can you rent a car there? | Cen yu rent e kar ter? |
Havaalanına ulaşım da ücrete dahil mi? | Is transport to the airport included? | İz trenspırt tu dı ayirport inkludıd? |
Hayır, kendi imkanlarınızla gelmeniz gerekiyor. | No, you get there by your own means. | No, yu get der bay yor own mins. |
Havaalanında ulaşım imkanları nasıl? | Is the airport well served? | İz dı ayirport vel sörvd? |
Otobüs, tren, metro veya taksiyle gidebilirsiniz. | There is a bus service, two train / underground stations and taxis. | Der iz e bas sörvis, tu treyn / andırgrond steyşıns end teksis. |
Tahminen ne kadar tutar? | What’s the average fare? | Vats dı evırıç feyr? |
Yaklaşık… dolar | About …. dollars. | Ibavt … dalırs. |
Öğrenci indirimi var mı? | Is there a student rate discount? | İz der e sütidınt reyt diskaunt? |
Öğrenci kimliği yanınızdaysa elbette var. | Only, if you have your card with you. | Onli, if yu hev yor kard vit yu. |
Hangi havayolu şirketi? | Which airline? | Viç ayirlayn? |
Buyrun biletim ve bagajım. | Here is my ticket and my luggage. | Hiyır iz may tikıt end may lagıç. |
Birlikte seyahat ediyoruz. | We are all travelling together. | Vi ar ol travıling tugedır. |
Pasaport kontrolü nerede yapılıyor? | Where is passport control? | Ver iz pesport kıntrol? |
Ayrıca para ödemem gerekiyor mu? | Do I have to pay a surcharge? | Du ay hev tu pey e sörcarç? |
Sadece el çantam var. | I’m only carrying my hand luggage. | Aym onli kerıying may hend lagıç. |
Uçak ne zaman kalkıyor? | What time do we board take off? | Vat taym du ve bord teyk off? |
Uçağı kaçırdım. | I have missed my flight. | Ay hev misıd may fılayt. |
Bir sonraki uçağa mutlaka binmeliyim, çok önemli görüşmelerim var. | I have to be on the next flight, I have commitments. | Ay hev tu bi on dı nekst fılayt ay hev cımmitmınts. |
Fırtına yüzünden uçuş ertelendi. | The flight has been cancelled because of the storm. | Dı flayt hez bin kensıld bikoz ov dı storm. |
Kötü hava koşulları yüzünden. | … due to adverse weather conditions. | … dü tu ıdvörs vedır kındiyşıns. |
Buralarda bar var mı? | Is there a bar here? | İz der e bar hiir? |
Kayıp eşya bürosu nerede? | Where’s the lost property office? | Ver iz dı lost properti ofis? |
….uçağı geldi mi? | Has the flight from… arrived? | Hez dı flayt from ırrayvd? |
Gümrük ne tarafta? | Where is the customs? | Ver iz dı kastıms? |
Yanlışlık olmuş özür dilerim. | I made a mistake, sorry. | Ay meyd e misteyk, sori. |
Sigara ve parfüm alacaktım. | I’d like to buy some cigarettes, and some perfume. | Ayd layk tu bay sam sigırets end sam parfüm. |
Ne kadar ödüyorum? | How much do I owe you? | Hav mac du ay ow yu? |
Sorun nedir? | What’s going on? | Vats going on? |
Hava nasıl? | What’s weather like? | Vats vedır layk? |
Çok naziksiniz. | You’re so polite. | Yor so pılayt. |
Birlikte bir şeyler içelim mi? | What about getting a drink together? | Vat ıbavt geting e drink tugedır? |
Merdivenden / asansörden çıkın. | Take the stairs / lift. | Teyk dı sters/lift. |
Bagajımı kaybettim. | I have lost my luggage. | Ay hev lost may lagıç. |
Valizlerinizi tarif eder misiniz? | Describe your luggage please? | Deskırayb yor lugıç pliz? |
Deri, üstten fermuarlı. | Leather, with zips on. | Ledır vit zips on. |
Büyük sırt çantası. | It’s a large rucksack. | İts a larj rıksek. |
Biraz yavaş konuşabilir misiniz sizi anlamıyorum. | Speak slowly. I don’t follow you. | Spik slovli. Ay dont folov yu. |
Taksi durağı nerede? | Where is the taxi rank? | Ver iz dı teksi renk? |
Bir taksi çağırabilir misiniz? | Would you call a cab? | Vuç yu kal e keb? |
Çıkış nerede? | Where is the exit? | Ver iz dı egzist? |
Ne kadar? | How much is it? | Hav maç iz it? |
Yalnızca gidiş bileti alacaktım. | A single / one way ticket please. | E singıl / van vey tikıt pliiz. |
İndirim kartım var. | I have a rail pass. | Ay hev e reyıl pes. |
Nereye gidecektiniz? | Where do you wish to go? | Ver du yu viş tu go? |
Hangi trenle? | By which train? | Bay viç treyn? |
Treniniz 8 nci perondan kalkacak. | Your train will be departing from platform 8. | Yor teyn vil bi dıparting from 8. |
Kaç çocuk var? | How many children are there? | Hav meniy çildrın ar there? |
2 büyük, 4 de çocuk var. | Two adults and four children. | Tuv edılts end for çıldrın. |
Sayıları bilmiyorum yazabilir misiniz? | I don’t understand figures could you write them down? | Ay dont andırstend fijurs kuç yu rayt dem davn? |
Tren nereden kalkıyor? | Where does the train leave from? | Ver daz dı treyn liv from? |
…garı, 7 nci perondan kalkıyor. | The train leaves from …station, platform 7. | Dı treyn livs from…, platfırm 7. |
Umarım yetişiriz. | I hope we will be on time. | Ay hop vi vil bi on time. |
Bekleme salonu | The waiting lounge | Dı veyting lonj. |
Tuvalet | The restrooms. | Dı retrums. |
Özür dilerim pardon. | Excuse me, pardon | İksiyuzmi. I’m sorry. |
…..den geliyorum. | I’m coming from… | Aym kaming from…. |
Arabadan iner misiniz? | Get out of the car? | Get avt ov dı kar? |
Evraklarınız lütfen. | Your papers please. | Yor peypırs pliz. |
Süresi dolmuş. | It’s no longer valid. | İts no longır velid. |
Yaşınız tutmuyor. | You’re under age. | Yor andır eyç. |
Ne kadar kalacaksınız? | How long do you intend to stay? | Hav long du yu intend to stey? |
Bir hafta. | One week. | Van viyk. |
Bir hafta sonu. | A weekend. | E wikend. |
Bir ay. | One month. | Van month. |
Birkaç gün. | A few days. | E fev deys. |
Nerede kalacaksınız? | Where will you stay? | Ver vil yu stey? |
Otelde. | At a hotel. | At e hotıl. |
Seyahat amacınız nedir? | What’s the purpose of your visit? | Vats dı pörpıs ov yor visit? |
İş. | Business. | Biznıs. |
Tatil. | Holiday. | Halidey. |
Arkadaş ziyareti. | Visiting friends. | Visiting firends. |
Turizm. | Tourism. | Turism. |
Eğitim. | Education. | Ecukeyşın. |
Dilimizi konuşabiliyor musunuz? | Can you speak our language? | Ken yu spik aur lengüç? |
Biraz. | A little. | E lidıl. |
Ne kadar paranız var? | How much money do you have? | Hav maç mani du yu hev? |
Çantanızda ne var? | What’s in the bag? | Vats in dı beg? |
Bu kutunun içinde ne var? | What’s in this box? | Vats in dis baks? |
Bana ziyaret edebileceğim birkaç yer önerebilir misin? | Could you suggest any places of interest? | Kuç yu saccest eny pleysıs ov intırest ? |
Harabeler. | The ruins. | Dı ruyins. |
Saray. | The palace. | Dı pelıs. |
Yer altı mezarı. | The catacombs. | Dı ketıkomps. |
Şehir merkezi. | The town centre. | Dı tavn sentır. |
Mezarlık. | The cemetery. | Dı semıtıri. |
Kilise. | The church. | Dı çörç. |
Sergi. | The exhibition. | Dı eksibiyşın. |
Kale. | The fortress. | Dı fortrıs. |
Alışveriş merkezi. | The department stores. | Dı departmınt stors. |
Mağara | The cave. | Dı keyv. |
Göl. | The lake. | Dı leyk. |
Rıhtım. | The docks. | Dı doks. |
Anıt. | The monument. | Dı monumınt. |
Cami. | The mosque. | The moskü. |
Müze. | The museum. | Dı müzüyum. |
Park. | The park. | Dı perk. |
Liman. | The port. | Dı port. |
Meydan. | The square. | Dı suguer. |
Tapınak | The temple | Dı tempıl. |
Kabir. | The tomb. | Dı tomp. |
Kule | The tower. | Dı tavır. |
Neler yapmaktan hoşlanırsınız? | What do you like doing? | Vat du yu layk duing? |
…den hoşlanırım. | I’m interested in… | Aym intırestıd in.. |
Resim. | Painting. | Peynting. |
Mimarlık. | Architecture. | Arkitekçır. |
Sanatın her dalından. | Art as a whole. | Art ez e hol. |
Tarih. | History. | Histori. |
Coğrafya. | Geography | Coğrafi. |
Doğa. | Nature. | Neycır. |
İnsanlar. | People. | Piypıl. |
Sosyoloji. | Sociological issues. | Soşılocikıl isuus. |
Nüfus bilim. | Demography. | Demografi. |
Politika. | Political issues. | Politikıl issuus. |
Spor | Sports. | Sports. |
El sanatları. | Hand crafts. | Hendkrafts. |
Av. | Hunting. | Hanting. |
Vahşi yaşam. | Wild life. | Vild layf. |
Farklı kültürler. | Different cultures. | Difrınt kalçırs. |
Bilim. | Sciences. | Sayns. |
Geziler düzenliyor musunuz? | Are there any excursions? | Ar der eni eksorşıns? |
Turistlerin akın etmediği yerlere girmek istiyorum. | I want to get away from the tourist areas. | Ay vant tu ged ıvey from dı torist areyas. |
Önerebileceğiniz 3 günlük turunuz var mı? | Could you advise us on a three day tour? | Kuç yu ıdvays as on e tri day tur? |
Fotoğraf çekmek serbest mi? | Are cameras allowed? | Ar kımeras allovd? |
Buranın en popüler diskoları hangileri? | Which are the latest trendy discos? | Viç ar dı leytıst trendi diskos? |
Spor yapmak istiyorum hangi tesisler var? | I practise sports. What training facilities are there? | Ay prektıs sports. Vat treyning fesılitiis ar der? |
Otobüsler gece de işliyor mu? | Do buses run all night? | Du basız ran ol nayt? |
Bana bir araba kiralama şirketi önerebilirmisin? | Could you suggest rent a car company? | Kuç yu saccest e kar rentıl kampıni? |
Plajlar buraya uzak mı? | Are the beaches far from here? | Ar dı bicız far from hiyır? |
Otobüs durağı nerede? | Where is the bus stop? | Ver iz dı bas stap? |
Otobüs şehir merkezinden geçiyor mu? | Is this the bus to the town centre? | İz dis dı bas tu dı tavn sentır? |
Ne kadar? | How much is it? | Hav maç iz it? |
Nerede satılıyor? | Where do you get them? | Ver du yu get dem? |
…gitmem için hangi durakta inmem gerekiyor? | When do I get off for…? | Ven du ay get ov for…? |
Üçüncü durakta ineceksiniz. | Get off at the third stop? | Get ov et dı törd stap. |
İlk otobüs kaçta? | What time is the first bus? | Vat taym iz dı först bas? |
Son otobüs kaçta? | And the last bus? | End dı lest bas? |
Bu otobüs….. ‘dan geçiyor mu? | Is this the right bus to…? | İz dis dı rayt bas tu..? |
İneceğim yerde bana haber verebilir misiniz? | Can you tell when I have to get off? | Ken yu tel ven ay hev tu get ov? |
Şu adrese gideceğim. | This address is where I’m going | Dis ıdres iz ver aym going |
Hemen dönerim. | I will be right back. | Ay vil bi rayt bek. |
Biletiniz nerede? | Where is your ticket? | Ver iz yor tikıt? |
Atmışım. | I have thrown it away. | Ay hev trovn it ıvey. |
Saklamam gerektiğini bilmiyordum. | I didn’t know I had to keep it. | Ay didınt nov ay hed tu keip it. |
Ne oluyor? | What’s wrong? | Vats rong? |
Neden duruyoruz? | Why is the stooping ? | Vay iz dı stoping? |
Yanınıza oturabilir miyim? | May I sit beside you? | Mey ay sit bisayd you? |
Şurada yazan adrese gitmek istiyorum. Nerede inmem gerekir? | I’m going to this address; can you read it and tell me where to get off? | Aym going tu dis ıdres; ken yu riıd it end tel me ver tu get ov? |
Güzergahı haritada gösterebilir misiniz? | Can you show me the road on the map? | Ken yu şov me dı rod on dı mep? |
Nerede bisiklet kiralanıyor? | Where can bikes be hired? | Ver ken bi bayks bi hayırd? |
Araba kiralamak istiyorum. | I’d like a car. | Ayd layk e kar. |
Küçük bir araba. | A small car. | E smol kar. |
Ortalama bir araba. | A medium size. | E midiyum sayz. |
Büyük bir araba. | A large car. | E larj kar. |
Günlük tarife nedir? | How much do you charge per days? | Hav maç du yu şarj pör dey? |
Burayı imzalayın. | Sign here, please. | Sayn hiır pliyz. |
…’e nasıl gidebilirim? | Could you tell me the way to…? | Kuç yu tel mi dı vey tu…? |
Şu harita üzerinde nerede olduğumu gösterebilir misiniz? | Can you show me on this map where I am? | Ken yu şov mi on dis mep ver ay em? |
…buraya ne kadar uzaklıkta? | How far is …from here? | Hav far iz… from hiyır? |
Yanlış yoldasınız. | You are on the wrong road. | Yu ar on dı rong rovd. |
Buralarda ucuza kalabileceğimiz bir yer var mı? | Can we find cheap accommodation around here? | Ken vi faynd çip ekkomodeyşın ıraund hiyır? |
Dümdüz devam edin. | Go straight away. | Go sıtreyt ıvey. |
Yokuşun sonunda solda. | Down there, on the left. | Davn der, on dı left. |
Sağda. | On the right. | On dı rayt. |
Trafik ışıklarından sağa / sola dönün. | Turn left / right at the traffic lights. | Törn left / rayt et dı trefik layts. |
Pardon buraya park edebilir miyim? | Excuse me, can I park here? | Eksiyuz mi, ken ay park hiyır? |
Arabamız bozuldu. | Our car has broken down. | Aur kar hez brokın davn. |
Kaybolduk. | We are lost. | Vi ar lost. |
Burada bekleyin yardım getireceğim. | Wait here, I will get some help. | Veyt hiyır, ay vil get sam help. |
Arabayla / yürüyerek ne kadar zamanda varırız. | How long will the drive / walk be? | Hav long vil dı dırayv / volk bi? |
Türkçe | İngilizce | |
Yazılışı | Okunuşu |
KONAKLAMA | ||
Formu doldurun. | Fill in the form please | Fill in dı form pliz |
Burayı imzalayın. | Sign here please. | Sayn hiyır pliyz. |
Boş odanız var mı? | Do you have a room? | Du yu hev e rum? |
İki kişilik odamız kaldı | Yes, double only | Yes, dabıl onli. |
Ne kadar kalacaksınız ? | How long will you stay? | Hav long vil yu stey? |
Yalnızca bir gece. | Overnight. | Ovırnayt. |
Kesin bilmiyorum. | I don’t know yet. | Ay dont nov yet. |
Fiyat nedir? | What’s the price? | Vats dı prays? |
Tek kişilik oda ne kadar? | How much is a single? | Hav maç iz e singıl? |
Çift kişilik oda ne kadar? | How much is a double? | Hav maç iz e dabıl? |
Kahvaltı dahil mi? | With breakfast included? | Vit brekfıst inkludıd? |
Kredi kartı kabul ediyor musunuz? | Can we pay by credit card? | Ken vi pey bay kredit kard? |
Akşam yemeği saat kaçta? | What time is dinner? | Vat taym iz dinır? |
Banyolu. | With a bathroom. | Vit e baetrum. |
Duşlu. | With a shower. | Vit e şavır. |
Balkonlu. | With a balcony. | Vit e balkoni. |
Manzaralı. | With a view. | Vit e viyuv. |
Denize bakan. | Overlooking the see. | Ovırluking dı si. |
Ne kadar sürer? | How long will it take? | Hav long vil it teyk? |
Ne zamana hazır olur? | When will it be ready? | Ven vil it bi redi? |
Burada kamp yapabilir miyiz? | Is camping allowed here? | İz kemping ıllovd hiyır? |
Yakınlarda bir kamping bölgesi var mı? | Is there a camping site near here? | İz der e kamping sayt niyır hiyır? |
Elektrik ve su var mı? | Are water and electricity supplied? | Ar votır end ılekt-rısiti suplayd? |
Kasaba buradan ne kadar uzakta? | How far is the village? | Hav far iz dı vilıç? |
SAYI – ZAMAN | ||
Pazartesi | Monday | Mandey |
Salı | Tuesday | Tıyuzdey |
Çarşamba | Wednesday | Vendzdey |
Perşembe | Thursday | Törzdey |
Cuma | Friday | Fraydey |
Cumartesi | Saturday | Satırdey |
Pazar | Sunday | Sandey |
Ocak | January | Canuari |
Şubat | February | Februari |
Mart | March | Març |
Nisan | April | Eyprıl |
Mayıs | May | Mey |
Haziran | June | Cun |
Temmuz | July | Culay |
Ağustos | August | Ogust |
Eylül | September | Septembır |
Ekim | October | Oktobır |
Kasım | November | Novembır |
Aralık | December | Disembır |
İlkbahar | Spring | Spring |
Yaz | Summer | Sammır |
Sonbahar | Fall, autumn | Fol, oğtım |
Kış | Winter | Wintır |
1 | One | Van |
2 | Two | Tu |
3 | Three | Tri |
4 | Four | For |
5 | Five | Fayv |
6 | Six | Siks |
7 | Seven | Sevın |
8 | Eight | Eyt |
9 | Nine | Nayn |
10 | Ten | Ten |
11 | Eleven | İlevın |
12 | Twelve | Tvelv |
13 | Thirteen | Törtiyn |
14 | Fourteen | Fortiyn |
15 | Fifteen | Fiftiyn |
16 | Sixteen | Sikstiyn |
17 | Seventeen | Sevıntiyn |
18 | Eighteen | Eytiyn |
19 | Nineteen | Nayntiyn |
20 | Twenty | Tventi |
21 | Twenty-one | Tventivan |
30 | Thirty | Törti |
40 | Forty | Forti |
50 | Fifty | Fifti |
60 | Sixty | Siksti |
70 | Seventy | Sevınti |
80 | Eighty | Eyti |
90 | Ninety | Naynti |
100 | Hundred | Handret |
200 | Twohundred | Tuhandret |
300 | Threehundred | Trihandret |
400 | Fourhundred | Forhandret |
500 | Fivehundred | Fayfhandret |
600 | Sixhundred | Sikshandret |
1000 | Thousand | Tauzent |
1200 | Onethousand twohundred | Vantauzent tuhandret |
2000 | Twothousand | Tutauzent |
3000 | Threethousand | Tritauzent |
10.000 | Tenthousand | Tentauzent |
100.000 | Onehundred thousand | Vanhandret tauzent |
1.000.000 | One million | Van milyın |
1.000.000.000 | One billion | Van bilyın |
Birinci | First | Först |
İkinci | Second | Sekınd |
Üçüncü | Third | Törd |
Dördüncü | Fourth | Fort |
Beşinci | Fifth | Fift |
Altıncı | Sixth | Sikst |
Yedinci | Seventh | Sevent |
Sekizinci | Eighth | Eyt |
Dokuzuncu | Ninth | Nayt |
Onuncu | Tenth | Tent |
Saat kaç? | What time is it? | Vat taym iz it. |
Saat dokuz | It’s nine o’clock. | İts nayn eklok |
Dokuz buçuk | It’s half past nine. | İts half past nayn |
Dokuzu çeyrek geçiyor. | It’s quarter past nine. | İts kuartır past nayn |
Sekize yirmi var. | It’s twenty to eight. | İts tventi tu eyt. |
Otobüs ne zaman kalkıyor? | When does the bus leave? | Vhen das dı bas liyv. |
Saat onbir. | It’s eleven o’clock. | İts ileven eklok |
Yarım saat sonra. | Half an hour later | Half ın auer leytır |
İki saat önce. | Two hours ago | Tu auers leytır |
Dörtten beşe kadar. | From four until five. | From for until fayv. |
Öğleden sonra saat üçte. | Three o’clock in the afternoon. | Tri eklok in di aftırnuğn |
İki saat içinde. | In two hours | İn tu auers |
Sabah saat üçte. | Three o’clock in the morning | Tri eklok in dı morning |
Öğleyin saat onikide. | Twelve o’clock at noon. | Tuvelv eklok et nuğn. |
Akşam saat onsekiz otuzda. | Eighteen thirty in the evening | Eytiyn törti in dı ivening |
Gece saat on bir otuz da. | Eleven thirty in the night | İleven törti in dı nayt |
Dün | Yesterday | Yestırdey |
Bugün | Today | Tudey |
Yarın | Tomorrow | Tumarrov |
Evvelki gün | The day before | Dı dey bifor |
Ertesi gün | The day after | Dı dey aftır |
Bu sabah | This morning | Dis morning |
Yarın akşam | Tomorrow evening | Tımorov ivıning |
Her gün | Every day | Evıri dey |
Her hafta | Every week | Evıri viyk |
Her ay | Every month | Evıri mants |
Her yıl | Every year | Evıri yiyr |
Her zaman | Every time | Evıri taym |
Geçen gün | The day before | Dı dey befor |
Geçen hafta | Last week | Last viyk |
Geçen ay | Last month | Last mants |
Geçen yıl | Last year | Last yiyr |
Gelecek hafta | Next week | Nekst viyk |
Gelecek ay | Next month | Nekst mants |
Gelecek yıl | Next year | Nekst yiyr |
İki günden beri | For two days | For tu deyz |
İki gün önce | Two days before | Tu deyz bifor |
İki gün sonra | Two days later | Tu deyz leyter |
İki güne kadar | In two days | İn tu deyz |
Tam zamanında | At the right time | Et dı rayt taym |
Şimdi | Now | Nauv |
Bazen | Sometimes | Somtayms |
Yakında | Soon | Suğn |
Eskiden | In the past | İn dı past |
Bugün ayın kaçı? | What date is it? | Vhat deyt iz it? |
Bugün ayın ondördü. | Today is the fourteen. | Tudey iz dı fortiynts |
Yarın ayın kaçı? | What date is tomorrow? | Vhat deyt iz tımorov? |
Yarın Nisan’ın onbeşi. | Tomorrow is April the fifteen | Tımorov iz the fiftiyns |
Kaç yaşındasınız? | How old are you? | Hav old ar yu? |
Yirmi üç yaşındayım. | I’m 23 years old. | Aym tventitri yiyrs old. |
Doğum tarihini nedir? | When’s your birthday? | Vhenz yur börsdey? |
Yirmibir Eylül 1962. | It’s September 1962 | İts septembır nantiyn sikstitu. |
Ne zaman? | When? | Ven? |
Ne kadar süre? | How long? | Hav long? |
Hangi asırda? | When? | Ven? |
Ne zaman? | At what moment? | Et vat momınt? |
Onbeş gün | A fortnight | E fırtnayt. |
Bir haftasonu | A weekend | E vikend. |
Bir gün | One day | Van dey. |
Birkaç gün | A few days | E fev deys. |
Bir çok gün | Several days | Sevırılş deys. |
Tatil boyunca | During the holidays | Duyring dı halideys. |
Noel’de | At Christmas. | Et kıristmıs. |
Yılbaşı | On new years day | On niuv yers dey. |
Tatil günü | The day off | Dı dey ov. |
Bayram günü | Public holiday | Pablik halidey. |
Çalışma günü | Working day | Vörküng dey. |
Yıldönümü / doğum günü | Anniversary / birthday | Univörsiri dey / börtdey. |
Bazen | Sometimes | Sam tayms. |
Sık sık | Often | Ofın. |
Bazen | Seldom / rarely | Seldım / rerıli |
Her gün | Everyday | Evridey. |
… de bir kez | Once a… | Vanz e… |
…de iki kez | Twice | Tıvays. |
Asla | Never | Nevır. |
Bir hafta | One week | Van vik. |
Hangi gün? | What day? | Vat dey? |
Bugün | Today | Tudey. |
Yarın | Tomorrow | Tumarrov. |
Dün | Yesterday | Yestırdey. |
Ertesi gün | The day after tomorrow | Dı dey eftır. |
Bir önceki gün | The day before | Dı dey bifor. |
İki gün önce | Two days ago | Tu yirs ıgo. |
Üç gün içinde | In three days | İn tri deys. |
Geçen hafta | Last week | Lest vik |
Gelecek hafta | Next weeknext / week for | Nekst viknekst/ vik for. |
Onbeş gün boyunca | For a footlight | For e fut nayt. |
Sabah | In the morning | İn dı morning. |
Öğleden sonra | In the afternoon | İn dı eftırnun. |
Akşam | In the evening | İn dı ivning. |
Gece | At night | Et nayt. |
Ay | A month | E mont. |
Hangi ay? | What month? | Vat mont? |
Bir yıl | One year | Van yiır. |
Hangi sene | What is day? | Vat iz dey? |
Gelecek sene | Next year | Nekst yiır. |
Geçen sene | Last year | Lest yiır. |
Bin dokuz yüz doksan dokuz | Nineteen ninety nine | Naytin nayti nayn. |
Kaç yaşındasınız? | How old are you? | Hav old ar yu? |
Otuz / on yedi / yirmi beş / kırk üç / elli / yaşındayım | I am thirty (years old) seventeen / twenty five / forty three / fifty years old | Aym törti, sevıntin / tüventifayf / fortitri / fifti yiırs old. |
Ya siz | What about you | Vat ıbavyt yu? |
O bin dokuz yüz atmış yılında doğdu | He / she was born in nineteen sixty | Hi vaz born in naytin siksti. |
O kaç yaşında | How old is he/she | Hav old iz hi / şi |
On altı yaşından küçüklere yasak | Under sixteen not allowed | Andır sikstin nat ıllovd. |
Saat | Time / hour | Taym / havur |
Saat kaçta? | (at) What time? | Vat taym? |
Oniki/öğlen | Twelve/noon | Tüvelf / nun. |
Gece yarısı | Midnight | Midnayt. |
Bir | One o’clock / a.m. | Van oklok / ey em. |
On üç | One p.m. | Van piy em. |
Sekiz buçuk | Eight thirty | Eyti törti. |
Sekiz kırkbeş | Eight forty-five | Eyti forti fayf. |
Dokuz | Nine a.m. | Nayn ey em. |
Yirmi bir | Nine p.m. | Nayn piy em. |
….e çeyrek var | Quarter to | Kuvartır tu.. |
….yi çeyrek geçiyor | Quarter past / fifteen | Kuvartır pest / fiftin |
Bu sabah | This morning | Dis morning. |
Bu öğleden sonra | This afternoon | Dis eftırnun. |
Bu akşam | This evening | Dis ivning. |
Bu gece | Tonight | Tu nayt. |
Şafakta | At dawn | Et davn. |
Akşam geç vakit | Late this evening | Leyt dis ivning. |
Yemek
Türkçe | İngilizce | |
Yazılışı | Okunuşu |
YEMEK | ||
Aperatif bir şeyler almak istiyorum. | I’d like an appetiser. | Ayd layk en epıtayzır. |
Bir şeyler içmeye gidelim mi? | Shall we go for a drink? | Şel vi go for e drink? |
Sadece bir kahve alacağım. | I’ll just have a coffee. | Ayl cast hev e kafi. |
Susadım. | I’m thirsty. | Aym törzdi. |
Kahvaltı yapacağım. | I’d like to have breakfast. | Ayd layk tu hev brekfıst. |
Meyve suyu / portakal suyu / domates suyu | A fruit juice / an orange juice / tomato juice | E frut cuys / en orınç cuys / tomeyto cuys. |
Yumurta / jambonlu omlet / baconlu omlet / haşlanmış yumurta. | One egg / ham and eggs / bacon and eggs / boiled egg. | Van eg / hem end egs / beykın end egs / boylıd eg. |
…verir misiniz? | May I have … please? | Mey ay hev … pliyz? |
Bir kahve. | A coffee. | E kafi. |
Soğuk / sıcak | Cold / hot | Kold / hat |
Tuz / karabiber | Salt / pepper | Solt / pepır |
… getirir misin? | Can you bring me… | Ken yu bring mi… |
Tabak / bıçak | A plate / a knife | E pleyt / e nayf |
Kaşık / çatal | A spoon / a fork | E spuun / e fork |
Peynir / jambon / Salam | Cheese / ham / salami | Çiz / heam / sılami |
Üç fincan kakao | Three cups of chocolate | Tri kaps ov çaklıt. |
Bize çok pahalı olmayan, iyi bir restoran önerebilir misiniz? | Can you recommend a good reasonable restaurant? | Ken yu rikımmend e gud rizınıbıl restoran? |
Buralarda restoran var mı? | Is there a restaurant here? | İz der e restoran hiyır? |
Geleneksel yemeklerin olduğu. | Traditional cooking. | Tredişinıl kuking. |
Yöresel yemekleriniz var mı? | Do you have any regional specialities? | Du yu hev eni recinıl speşılitiyiz? |
Müzikli restoran. | A restaurant with music. | E restoran vit musik. |
Piyasa restorandı. | A restaurant where trendy people meet. | E restoran ver trendli piypıl mit. |
Ne alırdınız? | What will you have? | Vat vil yu hev? |
… yiyecekler yememem lazım. | I have to stay away from dishes with…. | Ay hev tu sıtey ıvey from dişız vit |
Tatlı olarak… istiyorum. | May I have … instead of the dessert | Mey ay hev .. ins-ted ov dı dizört? |
Siz ne önerirsiniz? | What do you recommend? | Vat du yu rikommend? |
Ne içerdiniz? | What will you drink? | Vat vil yu dirink? |
Balık istiyorum. | I’d like some fish. | Ayd layk sam fiş. |
Deniz ürünü olarak neyiniz var? | What kind of sea food do you have? | Vat kaynd ov se fud du yu hev? |
Nasıl arzu edersiniz? | How would you like it? | Hav vuç yu layk it |
Sığır eti/dana eti/ kuzu eti/ domuz eti/ pirzola/ biftek/ but/ köfte/ fileto | Beef / veal / lamb / pork / chops / tenderloin / steak / leg / meatballs / fillet | Bif / viyl / lemp / purk / şaps / tendırlın / stik / leg / mitbols / filıt |
Etinizi nasıl istersiniz? | How would you like the meat done? | Hav vuc yu layk dı met dan? |
Haşlanmış/ ağır ateşte pişmiş/ şiş/ kebap/ fırında/ ızgara/ güveç/ rosto | Boiled / braised / spit-roasted / kebab / oven roasted / grilled / casserole / roast | Boylıd / braysd / spit-rostıd / kebap / ovın / rostıd / grild / kasırol / rost |
Başka bir şey arzu eder misiniz? | Anything else? | Eniting els? |
Hesabı alabilir miyim? | May I have the bill? | Mey ay hev dı bil? |
Ayrı ayrı ödeyeceğiz | We would like to pay separately | Vi vud layk tu pey sepırıtli. |
SAĞLIK | ||
Başınızı kaldırın. | Raise your head | Rayz yor hed. |
Başınızı eğin. | Bend forward | Bent forvırd. |
Başınızı çevirin | Turn round | Törn ravnd. |
Uzanın | Lie down | Lay davn. |
Rahatlayın | Relax | Rıleks. |
En yakın nöbetçi eczane nerede? | Where’s the drugstore? | Verz dı dragstor? |
Nezleye / öksürüğe karşı bir şey istiyorum. | I’d like something for a cold / a cough. | Ayd layk samting for e kold / e kof. |
Güneş çarpması. | Sunburn | Sanbörn. |
Böcek sokması | Insect bites | İnsekt bayts. |
Yol tutması | Travel sickness | Trevıl siknıs. |
Hazımsızlık | An upset stomach | En apset stomek |
Migren | A headache / a migraine | E hedeyk / e mireyn. |
Ne zaman geleyim? | When should I come back? | Ven şud ay keym bek? |
Ağrı kesici | A pain killer | E peyn kilır. |
Hemen bir doktor lazım | Get a doctor, quick! | Get e daktır, kuvik. |
Muayene saatleri nedir? | What are the opening hours? | Vat ar dı opıning havurs? |
Doktor buraya gelip beni görebilir mi? | Can the doctor come and see me here? | Ken dı daktır keym end si mi hiyır ? |
Tıbbi personel | Medical staff | Medikıl stef. |
Sağlık ocağı | The health care centre. | Dı helt keyr sentır. |
Hasta | The patient | Dı peşınt. |
Ameliyat | The surgical operation | Dı sörcikıl apıreyşın. |
Kendimi yorgun / hasta hissediyorum. | I feel weak / I feel dizzy / sick | Ay fiıl vik / fiıl dizi / sik. |
Kustum | I threw up | Ay trüv ap. |
Ateşim var | I have a fever | Ay hev e fivır. |
Nereniz ağrıyor? | Where does it hurt? | Ver daz it hört? |
Buram / şuram ağrıyor | I’m aching here/ there | Aym aşing hiıyr/ der. |
Sırtım / başım / midem ağrıyor | I have a sore back / a headache / a stomach. | Ay hev e şor bek / e heydeyç / e stomek.. |
Burada ağrı var mı? | Does it hurt here? | Daz it hört hiyır? |
Nasıl bir ağrı | What kind of pain? | Wat kaynd ov peyn? |
Hafif / kötü | Dull / sharp | Dıvul/ şarp |
Değişmeyen / artıp azalan | Constant / on and off | Kanstınt / on end ıv. |
…. ye alerjim var | I have an allergy to… | Ay hev en alirci tu… |
Hemofili hastasıyım | I am haemophiliac | Ay em hemofhilek |
Ne zamandır ağrınız var | How long have you had this pain? | Hav long hev yu hed dis peyn? |
Kısa zamandır / uzun zamandır | For a short / long while | For e şort / long vayl. |
Sizi muayene edeceğim | I need to examine you. | Ay nid tu egzımayn yu. |
Soyunun | Undress to your under wear | Andires tu yor andırviyır. |
Şuraya uzanın lütfen. | He down here, please | Hi davn hiyır., pliyz. |
Ağzınızı açın | Open your mouth | Opın yor moth. |
Derin nefes alın | Take a deep breath | Teyk e dip breth. |
Öksürün lütfen | Cough, please | Cogh, pliyz. |
Tansiyonunuzu ölçeceğim. | I’ll check your blood pressure | Ayl çek yor blud prejur. |
Nabzınızı ölçeceğim. | I’ll take your heart beat | Ayl teyk yor hörth biıt. |
Romatizma | Rheumatism | Rumetizm. |
Apandisit | Appendicitis | Ipendısits |
Sistit | Cystitis | Sıstits. |
Gastrit | Gastritis | Gestrits. |
Ülser | An ulcer | En ülsır. |
Grip | Influenza | İnfluenza |
…. iltihabı | Inflammation of… | Anflamedeyşın ov. |
Sarılık | Jaundice | Juyndis. |
Kızamık | The measles | Dı miıslıs. |
Soğuk algınlığı | A cold | E kold. |
Hafif bir enfeksiyon | A (minor) infection | E maynor infekşın. |
Güneş çarpması | Sunstroke | Sanstrok. |
Yüksek ateş | Hay fever | Hay fivır. |
Ateşinizi ölçeceğim | I’ll take your temperature | Ayl teyk yor tempricır. |
Kendimi iyi hissetmiyorum | I don’t feel well | Ay dont fiıl vel. |
Hastayım | I’m sick | Aym sik. |
Güneş çarpması | Sunburn | Sanbörn. |
Kesik | A cut | E kat. |
Yara | A wound | E vund. |
Kramp | Jambs | Cemps. |
Öksürük | A cough | E kogh. |
Migren | A headache | E hiydiç |
Astım | Asthma | Estım. |
Hazımsızlık | An upset stomach | En apsekt stomek. |
Boyun tutulması. | A stiff neck | E stif nek. |
Tansiyon | High blood pressure | Hay blud prejur. |
Çarpıntı | Palpitations | Palpıteyşın. |
Bayıldı | He has fainted | Hi hez feyıntıd. |
Kanaması var. | She’s bleeding | Şiyız blıiding. |
Bir şey soktu. | I’ve been stung. | Ayv bin stank. |
Ayak bileğim şişti. | My ankle is swollen | May ankıl iz svolın. |
BOŞ ZAMAN | ||
Müzeler ve tarihi yerler. | Museums and historical places | Müzıyum end historıkıl pleysız. |
Tur düzenleniyor mu ? | Are there any organised tours? | Ar der eni orgınayzd turs? |
Gezilebilecek birkaç yer söyler misiniz? | Could you suggest some places of interest? | Kuç yu saccest sam pleysız ov intırest? |
En fazla kaç kişi katılıyor? | What’s the maximum number of participants? | Vats dı maksimum nambır of partisıpınts? |
Yakında bir ….. var mı? | Is there a… near here? | İz der e …niyır hiyır? |
…. saat kaçta başlıyor? | What time does the…. start? | Vat taym daz dı …start? |
Kiliseyi ziyaret etmek istiyorum | I’d like to visit the church | Ayd layk tu vizıt dı çörç? |
…den ne kadar uzaktayız? | How far is….? | Hav far iz…? |
Yürüyerek gidebilir miyiz? | Can we walk there? | Ken vi volk der? |
Atletizm | Athletics | Itletiks. |
Basketbol | Basketball | Baskıtbol. |
Futbol | Soccer | Sakır. |
Dağcılık | Mountain climbing | Mavuntın klimb. |
Yürüyüş | Walking | Volking. |
Araba yarışı | Car racing | Kar recing. |
Jimnastik | Workout | Vorkavt. |
Tenis | Tennis | Tenis. |
Bisiklet | Cycling | Saysling. |
Yüzme | Swimming | Sviming. |
Voleybol | Volleyball | Valıybol. |
Sürf | Sailing | Seyling. |
Paraşüt | Parachuting | Pıreşuting. |
Avcılık | Hunting | Hanting. |
Dans | Dancing | Densing. |
Bu gölde / nehirde yüzebilir mi? | Is the lake / river safe for swimming? | İz dı leyk / rivır seyf for svıming? |
Kumsal var mı? | Is there a sandy beach? | İz der e sendi biyç? |
SORUNLAR | ||
Arabam arıza yaptı. | My car broke down. | May kar brouk daun |
Arıza nerede? | Where’s the problem? | Vhers dı problım? |
Arızanın ne olduğunu bilmiyorum. | I don’t know what the problem is. | Ay dont nov vat dı problım iz. |
Arabanız nerede? | Where’s your car? | Vhers yur kar? |
En yakın tamirhane nerede? | Where’s the nearest mechanic? | Vhers dı niyrest mekenik? |
Tamirhaneye bir telefon edebilir misiniz? | Can you phone a mechanic? | Ken yu foun e mekenik? |
Bir kurtarma aracı gönderebilir misiniz? | Can you send a wrecker? | Ken yu sent ı reker? |
Arabamı çekebilir misiniz? | Can you pull my car? | Ken yu pul may kar? |
Bana yardım edebilir misiniz? | Can you help me? | Ken yu help mi? |
Bana biraz benzin verebilir misiniz? | Can you give me a little gas? | Ken yu giv mi ı lidıl ges? |
Arabamın plaka numarası ……… | My plate number is … | May pleyt nambır iz…. |
Bir kaza oldu. | There was an accident. | Dheyr vız en eksident. |
Kaza nerede oldu? | Where was the accident? | Vheyr vıs dı eksident? |
Efes’e yirmi kilometre mesafede. | 20 km to Efes. | Tventi kilometırs tu Efes. |
Ölen var mı? | Did anyone die? | Did anivan day? |
Hayır ölen yok ama iki yaralı var. | No, nobody died but there are wounded. | No, nobadi dayd bat dher ar vunded |
Lütfen polise haber verin. | Please call the police. | Pliyz koğl dı poliys |
En yakın telefon nerede? | Where’s the nearest telephone? | Vher iz dı nirest telefon? |
Arkadaşım ağır yaralı. | My friend is heavily hurt. | May frend iz hevili hört. |
Yaralıları kımıldatmayın. | Don’t move the wounded. | Dont muğv dı vundet |
Adım Sedat ONAR. | My name is Sedat ONAR. | May neym iz Sedat ONAR. |
Lütfen bana adınızı, adresinizi ve sigorta numaranızı verin. | Please give me your name, address and insurance number. | Pliz giv mi yur neym, adres ent inşurens nambır. |
Arabam için çekme aracı gönderir misiniz? | Can you send a wrecker for my car? | Ken yu sent e reker for may kar? |
Tanıklık yapar mısınız? | Can you testify? | Ken yu testifay? |
En yakın Jandarma Karakolu nerede? | Where’s the nearest gendarmarie station? | Vher iz dı nirest cendırme steyşın? |
Jandarmaya bir hırsızlığı bildirmek istiyorum. | I want to report a robbery to the gendarmarie. | Ay wont tu riport e robıri tu de cendırme. |
Jandarmaya bir olayı bildirmek istiyorum. | I want to report an incident to the gendarmarie. | Ay wont tu riport en insident tu de cendırme. |
Jandarmaya bir cinayeti bildirmek istiyorum. | I want to report a murder to the gendarmarie. | Ay wont tu riport e mördır tu de cendırme. |
Cüzdanım çalındı. | My wallet has been stolen. | May volet hes biyn stolen. |
Suçsuzum. | I’m innocent. | Aym innosent |
Bunu araştıracağız. | We are going to investigate this. | Vi ar going tu investigeyt dis. |
Kayıp ve hırsızlık. | Losses and thefts | Lozıs end tefts. |
Pasaportumu kaybettim. | I’ve lost my passport | Ayv lost may pesport. |
Dışarıda kaldım | I’ve locked myself out | Ayv lakıt mayself avt. |
İmdat! | Help! | Help. |
Sürgün | Deportation | Dıporteyşın. |
Suçlu iadesi | Extradition | Ekstradişın. |
Gözaltı | Police custody | Polis kastıdi. |
Tutuklama | Arrest | Irrest. |
Mahkemeler | Courts | Korts. |
Savunma | To defend oneself | Tu dıfend van self. |
Ayaklanma, grev | Demos, strikes | Dimos, strayks. |
Doğal afetler | Natural disaster | Necurıl dizestır. |
Yangın | Fire / arson | Fayr. Ersın. |
Ölüm | Death | Ded. |
Yaralı var mı? | Any casualties? | Eni kejultiyz. |
Hareket etmeyin. | Don’t move. | Dont muv. |
Hemen bir doktor / ambulans çağırın. | Send for a doctor / an ambulance | Send for e daktır / en embulens. |
Onları arabadan çıkarmama yardımcı olun. | Help me to get them out of the car | Help mi tu ged dem avt ov dı kar. |
Lütfen Jandarmayı çağırın | Call the gendarmarie please | Kol dı cendırme pliz. |
Yardım eder misiniz kayboldum? | Can you help me, lost? | Ken yu help mi, lost.? |
Kaza | Accident | Eksidınt. |
Ambulans | Ambulance | Embülıns. |
Yaralı | Injured | İnjurd. |
Hasta | Sick | Sik. |
Doktor | Doctor | Daktır. |
Cinayet | Murder | Mördır. |
İdam cezası | Death penalty | Didli penılti. |
Hapis | Imprisonment | İmprisonmınt. |
Narkotik kanunları | Narcotics | Nerkıtiks. |
Tecavüz | Rape | Reyp. |
Suç | Offence/felony | Ofıns/felıni. |
Mahkum | Convicted | Kınviktıd. |
Söz konusu bu makele farklı internet sitelerinden alıntı yapılarak bilgi amaçlı paylaşılmıştır.
Gelen talepler doğrultusunda daha geliştirilecektir.
Lütfen soru ve görüşlerinizi aşağıdaki forumu doldurarak editörümüze iletebilirsiniz.
Abicim bunları okunuşumu
An outstanding share! I have just forwarded this onto a
friend who had been conducting a little research on this.
And he actually ordered me breakfast due to the fact that I discovered it for him…
lol. So allow me to reword this…. Thank YOU for the meal!!
But yeah, thanks for spending the time to talk about this subject here on your website.
Makalelerinizi ilgiyle takip ediyorum
Elinize emeğinize sağlık.Çok faydalı oldu.
Rica ederiz.